İSTANBUL (İGFA) – Türkiye’de Yeşil Hidrojen üzerine uzmanlaşan şirketlerin başında gelen TEKSİS İleri Teknolojiler’in Genel Müdürü Hüseyin Devrim yaptığı değerlendirmede; yerli ve yabancı yatırımcının Türkiye’nin ulusal amaçlarına uygun mevzuat oluşturma sürecini oluşturmasını beklediğini söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın içinde bulunduğu bu sürecin gecikmelere sebep olduğunu anımsatan İhtilal, “Türkiye’nin net sıfır amaçlarına ulaşmasında, emisyonu yüksek bölümlerin ise karbon yakalama süreçlerinde Yeşil Hidrojen kritik rol üstleniyor. Tüm dünyada ‘Geleceğin Enerjisi’ olarak tanımlanıyor. Türkiye, bu güç çeşidinde dünyanın en yüksek potansiyeline sahip ülkeleri ortasında. Yatırımcıların beklentisi, mevzuat hazırlıklarını tek bir Bakanlığın eşgüdümünde yürütülmesi. Güç Bakanlığı’mızın yol haritasını açıklaması açıklamasının üzerinden bir yıldan fazla mühlet geçti. Bu durum yatırım iştahını olumsuz etkiliyor. Tek bir kamu otoritesinin, mevzuat tarafından dünyadaki güzel uygulama örneklerini baz alarak ve ülkemizin şartlarına süratle uyarlayarak regülasyonlarını tamamlaması hepimizin beklentisi.” Dedi.
“KAMUNUN İÇİNDE OLDUĞU KÜMELENME ŞART”
5 bin MW elektrolizör kapasitesinin Türkiye’de konuşlu şirketlerin oluşturacağı konsorsiyumlar tarafından üretilmesi taşıdığı değere dikkat çeken Hüseyin İhtilal, bu mevzuda da kamunun içerisinde yer aldığı bir kümelenme stratejisine gereksinim duyulduğunu vurguladı.
Nükleer Güç yatırımları için oluşturulan Nükleer Sanayi Kümelenmesi’nin (NÜKSAK) bu manada özgün bir örnek olduğunu kelamlarına ekleyen TEKSİS Genel Müdürü Hüseyin Devrim, şu değerlendirmeyi yaptı:
“2022 yılı prestijiyle tüm dünyada 95 Milyon Ton Hidrojen tüketildi. Fakat bu tüketim 2030 yılında 150 milyon tona, 2050 yılında ise en optimist kestirimle 540 milyon tona yükselecek. Türkiye bu pastadan en yüksek hissesi alabilecek ülkeler ortasında birinci sıralarda. Yeşil Hidrojen üretebileceğimiz elektrolizör kurulu güç kapasitemizin 2030 yılında 2.000 MW’a, 2035 yılında 5.000 MW’a ve 2053 yılında 70.000 MW’a ulaşmasını hedefliyoruz. Bu maksatlar önümüzdeki 30 yılda Yeşil Hidrojen’e elektrolizör ve depolama sistemleri için yaklaşık 100 milyar Euro yatırım yapılması manasına geliyor. Bu yatırımın ülkemizde konuşlu şirketler tarafından gerçekleştirilmesi; kaynak olarak yalnızca suyu kullanacak, emisyonu da yalnızca su olacak bir yerli güç kaynağını, yerli üretimle yapmamız manasına geliyor. Bu büyük maksatlar için kamu otoritelerimizin de yer alacağı bir ‘Yeşil Hidrojen Kümesi’ kurmamız gereklilik olarak öne çıkıyor.”